Bu Blogda Ara

15 Kasım 2012 Perşembe

Sezuan'ın İyi İnsanı


13 Kasım 2012'de Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi'nde Sezuan'ın İyi İnsanı adlı tiyatroyu izledim. Bertolt Brecth tarafından yazılan ve orjinal adı Der Gute Mensch von Sezuan olan tiyatro oyunu ilk olarak 1943 yılında Zürih'de sahnelenmiştir. 

Aslında, Brecht oyuna Die Ware Liebe adını vermeyi düşünmüştür. Bu plandaki amacı kelime oyunu yaparak aynı okunuşa sahip olan Die wahre Liebe ile paralel olmasını sağlamaktır. Die wahre Liebe, "gerçek aşk" demektir. Öte yandan, Die Ware Liebe de bir "meta olarak aşk" anlamına gelmektedir. 

Oyunun ilk sahnesinde, Sezuan'a gelmiş Tanrıları iyi bir insan ararken görürüz. Bu sahnede en çok dikkat çeken şey üç Tanrıdan birinin kör, diğerinin sağır ve sonuncusunun da topal olduğudur. Bu üç Tanrı'ya kalacak yer arayan sucu ise yağmur yağarken suyunu satamamasından yakınmaktadır ve suyunu sattığı maşrapanın tabanı hilelidir, ancak Tanrıları sürekli beklemektedir. Bu sebeple, oyunun ne iyi ne de kötü karakteri değildir. Sucu, aynı zamanda fahişe Shente'nin çok yakın arkadaşıdır ve Tanrıları misafir etmesi için ona götürür. 



Tanrılara göre Sezuan'ın iyi insanı, fahişe Shente'dir. Shente ise, buyruklara uymadığını aslında uymak istediğini, bu yola istediği için düşmediğini ancak bedenini satarak yaşamını sürdürebildiğini bu yüzden de iyi bir insan olmadığını söyler, Tanrılara. Tanrılar da bunun üzerine Shente'ye para verirler.

Shente eline geçen mucize ile tütün dükkanı sahibi olur ve artık fahişelik yapmamaya karar verir. Tanrıların dediği gibi iyi insan olur. Ancak, daha dükkanı açılmadan herkese iyilik etmeye çalışması yüzünden iflasın eşiğine gelir. Tam bu sırada ortaya kuzeni Shuita çıkar ve bir çok kötü iş yapar. Tütün fabrikasında afyon satar, Shente için zengin berber ile çıakr evliliği ayarlar, çocukları çalışmalarda kullanır ve Tütün Kralı olur. Yani, Shente mutlak iyiyi simgelerken, Shuita da mutlak kötülüğü simgeler. Ve en önemlisi, Shuita, Shente'nin alter egosudur. Aslında, Shuita da tüm bunları kötü olduğu için değil de, Shente'nin yaptığı iyilikler ile sömürülerek yıkılmaya yüz tutan yaşamını ancak sertlik ve kötülük ile daha iyi edeceğindendir.

Shente gider, Shuita gelir. Shuita gider, Shente gelir. Olaylar böyle süregelir. Shente'nin yardım ettiği komşuları ise Shente'ye "kenar mahallenin meleği" derler, bunu hangi anlamda söyledikleri de çok net değildir çünkü, komşuları yoksul oldukları gibi kötüdürler. 

Oyunun en güzel yanı, ara sıra Shente'nin söylediği şarkılardır. Bu şarkılardan anlarız ki, Shente'nin yaşadıklarından çıkardığı sonuçlar şunlardır, "İyilik, yaşamı mahveder, sertlik yaşamı yeniden kurar." ve "Bir kişinin tek dostu yalnızca kendisidir."

Oyunun en kötü yanı ise,  ortalama bir tiyatro süresinden uzun olması ve çok yavaş ilerlemesiydi ancak bu durumu oyuncular sahnedeki başarılı oyunculukları sayesinde olumsuzluk olarak görmedim. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder