Bu Blogda Ara

27 Ağustos 2013 Salı

Olmayalı, Oruç Aruoba

"kişinin yaşamının anlamı, dökülür gider; ona, yalnızca, nasıl dökülüp gittiğinin bilgisini bırakarak."

Knulp, Hermann Hesse

"kimseye seslenemiyordum, ve sanki ben orada yokmuşum gibi herkes önümden geçip gidiyordu. az kalsın yorgunluk ve umutsuzluktan  oturup ağlayacaktım."



Biraz Kuşlar, Azıcık Allah - Gökhan Yılmaz

"çay topluca içilir, kahve tek başına. yalnızlığın sıcak içkisidir kahve. kendi başına yaparsın. bir fincana boşaltırsın tozu. o toz, bir tılsımdır. önce, toz konur fincana. yalnızlıktan da önce. tozdan sonra anlarsın. toz, ıslak burun deliklerine biraz yapışmalıdır. kahve fincanı, burnu kaplayınca. buhar, surata yayılınca. yalnızlık ilk kez gırtlakta buluşunca. buradaki kahve tozu da ıslanır, yumuşar, bir inca leke gibi akar. elin dışıyla silinir.İçe akmıştır aslında. sığınılan bir yalnızlıktır. kahve içmek için fazla kalabalık burası. "

26 Ağustos 2013 Pazartesi

Gece Dersleri, Latife Tekin

"Gökyüzü meleklerinn benim hatrım için kar tanelerini o yıl eflatun rengine boyayacaklarına iannmıştım. içimde hiçbir kuşkuya yer bırakmaksızın."

23 Ağustos 2013 Cuma

Film: Sonbahar

"kimseye derdimi söylemek istemedim, oğul. gittim bahçede ağladım, kapı önünde ağladım. geldim odanın duvarlarına baktım, hep ağladım."

"şimdiki zamanda yaşamıyor gibiyiz. romanlardan kaçmışsın gibi."

"dünyada acı çektik, çok gözyaşı döktük. istemesek de yaşayacağız. alınyazımızın bütün sınavlarına katlanmaya çalışacağız. hayattan bizim payımıza düşen de buymuş."

İki Yeşil Susamuru, Buket Uzuner

"zaten dostlarının bile bakışlarında ona 'deli' ile 'zavallı' arasıdna yer alan 'bir tahtası eksik'e ayrılmış renkler bulunduğunu yadsımıyordu. fakat bu onu rahatsız etmiyordu, hatta bir ayrıcalık keyfi bile veriyordu."

"bir insan, bütün hayatı boyunca, ancak bir tek kişiyi çok sevebilir."

"fiziksel hastalığı olan aspirin ya da tylenol alır, ruhu ağrıyorsa karar alır."

"ama kimse, h,ç k,mse onu benim gözlerimle göremiyor ve yalnız ben, bir tek ben bu ayrıcalığa sahibim."

"yaşam sürüyor... benim, sanırım benim dışımda herkes sorgulamadan kabulleniyor hayatı ve hoşnut sürdürüyor."

"uyum-suzluk! galiba sorun bu! asla uyum sağlayamıyorum yaşama."

Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı, Ferit Edgü

"Tanrı herkesi kör, topal, kambur yapmadığı gibi, şair ve yazar da yapmıyordu." (Sayfa 13)

21 Ağustos 2013 Çarşamba

Son Ada, Zülfü Livaneli

"Çocukluğumda duyduğum bir masala göre zemheri soğuğunda, serçe ile yavrusu bir dala konmuş. biraz sonra bıyıkları buz tutmuş ve gözleri soğuktan yaş içinde bir avcının yaklaştıklarını görmüşler. serçe yavrusu, 'bak anne,' demil, 'ne kadar merhametli bir adam, gözleri yaş içinde.' anne yavrusunu ses çıkarmaması için uyarmış, 'sen onun gözündeki yaşa değil, elindeki kana bak!' demiş."




20 Ağustos 2013 Salı

Yakın, Oruç Aruoba

"ateşin yalnızca senindir:-
onu yakan da sensin; söndürmesi gereken de."

"her ateş ısıtmaz.- 
ama, her ateş, sonunda, söner.
hiç sönmeyecek ateş de yakamazsın..."

Aram Derler Adıma, William Saroyan

"insan konuşmadan bir şey anlatamaz ki."
"konuşmak için ille desözcüklere gereksinim yoktur. çoğu kez sözcük kullanmadan konuşuruz. öyleyse sözcüklere ne gerek var?"
"çoğu kez yoktur. genellikle asıl söylemek istediğin şeyleri ya da açığa vurmak istediklerini saklamaya yarıyor."

19 Ağustos 2013 Pazartesi

Pervaneler, Ali Teoman

"yazacaksınız, yavrucuğum, bütün hissiyatınızı, teessüratınızı, fikriyatınızı kağıda dökeceksiniz. bu size zor geliyorsa eğer, ufak bir teyp satın alınız, hani şu casus teyplerden. evet, feza çağındayız artık ne de olsa, teknolojinin kolaylıklarından faydalanmayı bimeli insan. aklınızdan geçenler, her daim yanınızda gezdireceğiniz bu teybe okursunuz. kayıtlarının transkripsiyonunu çıkarmayı ihmal etmeyiniz ama, olmaz mı? eğer aklınıza hiçbir şey gelmiyorsa, hemen ümitsizliğe kapılmayın, onun da kolayı var: okuyunuz, kitap okuyunuz! ne olduğu hiç mühim değil, elinize ne geçerse, roman, hatırat, tarih, ansiklopedi, hatta bilimum broşürler, takvim yaprakları, sakız kağıtlarına yazılı maniler... ve okduuklarınızı harfi harfine, kelimesi, kelimesine, temiz bir elyazısıyla defterinize geçiriniz. lakin yazınız, yeter ki yazınız, ne olursa olsun mutlaka yazınız! modern psikolojnin sıkça başvurduğu bir tedavi metodu olarak ekritür otomatik..."
 
 

Gökyüzü Sineması-İki Film Birden, Onur Caymaz

"Geçenlerde sevdiği sahafa gittiğinde onun şiir kitabını görmüştü. pek anlamamıştı şiirlerini ama bazılarını sevmişti. şiir anlamadan da sevilebilirdi demek. zaten hangi sevgi öyle kolay anlaşılır ki."


Anne, Baba ve Diğer Ölümcül Şeyler - Yalçın Tosun


"'her aşk kendi kuralını yaratı' diye bir yerlerde okuduğumda yıllar sonra, garip bir şekilde o rüzgarlı temiz kokuyu hatırlayacağım ardında bıraktığı."

"ilk kez kızdım Emir'e. bütün yarım kalan, yaşanmasına izin verilmeyen iyi kötü ne varsa her şey için kızdım. aşkımın şiddetini görmemesine kızdım. gördüyse bile bir tepki vermemesine kızdım. aslında bunca şeyden sonra bir sebep aramakda gerekmezdi hani, sadece kızdım işte."

"Çocukken nasıldı? nasıldık biz? çocuk da mı olduk bir zamanlar?"

"hani hep düşünen ama kimsenin ne düşündüğünü bilmediği insanlar vardır ya. belki pek de düşünmüyor aslında, öyleymiş gibi yapıyor."

"sanki bir şeyler düşünmeliymişim gibi hissettim... sonra geçti."
 
"uyuyormuş gibi, anlarsınız. yoksa anlamaz mısınız? hiç yapmadığınızı söylemeyin lütfen. hayatın ağırlığını başka bir yerinden tartmak için yapılan şeylerden biridir bu."

"korkma, her şey tarih oluyor."

"Tanrım ne güzel şeydir susmak karşılıklı."

"o bir an önceydi ve çocuklukta anların önemi çok büyüktür."

"kimseye, kendine bile tüm hayatını anlatmamalı insan. çünkü bu kötülüğü kimse hak etmiyor."

"ve yeniden inanıyorum ki, bazen hiçbir şey güzel geçmiş bir çocukluk kadar acı vermiyor."


15 Ağustos 2013 Perşembe

Gott

"Gott ist allezeit bereit, aber wir sind sehr unbereit; Gott ist uns nahe, aber wir sind ihm fern; Gott ist drinnen, wir sind draussen, Gott ist bei uns heimisch, wir sind Fremde!"

Film : NAR

"Dürtme içimdeki narı
Üstümde beyaz gömlek var"
Birhan Keskin

"hayatın bu kadar işte". kimin doğrusudur hayata yön veren? doğru nedir?"
 
"Senin dünyan şu kadarcık!"
"Hepimiz nar taneleri gibi birbirinden ayrıyız: Hem çok benzeriz, hem de çok farklıyız. Ama açılmamış bir bütün nar gibiyiz aynı zamanda. Bizi bir arada tutan kabuk, birbirimize duyduğumuz inançtır.

Peki ya o kabuk çatlarsa... Ya birbirimize duyduğumuz güven dahil inandığımız herşeyden kuşkuya düşersek... Ya adalet duygumuz kaybolursa... Ya, her insan kendi adaletini aramaya başlarsa... Çatlayan bir nar gibi taneler her yere yayılmaz mı?


"asuman: bu sema senin neyin oluyo?

deniz: cinlerine sorsana, biliyorlardır, her şeyi biliyorlar nasıl olsa.

asuman: akraban mı neyin oluyor?

deniz: her şeyim, her şeyim o benim! ev arkadaşım, hayat arkadaşım, eşim, dostum, karım, kocam, canım, ciğerim, kızım, oğlum, kardeşim, kedim, kuşum, çiçeğim her şeyim! anladın mı? anlamadın di mi? sen mi anlayacaksın? senin dünyanda böyle bir şey yok! bi kadın bi kadının her şeyi olmuş, anlayamazsın! hafızan almaz o görmediğin deniz yıldızı gibi, sema benim deniz yıldızım. anladın mı? tatmin oldun mu? "

14 Ağustos 2013 Çarşamba

Tümceler, Oruç Aruoba

"yarımsın-ama tam karşımdasın:
tam karşımdasın-ve yarım'sın-"

Ağrı'nın Derinliği, Ece Temelkuran



"Kurban anlatarak iyileşir. Anlatmak iyileşmektir. Doğurduğumuz çocuklar ise bizi sonsuz severek, acımızın genetiğini bizimle paylaşarak yalnızlığımızı hiçkimsenin yapamayacağı kadar çok hafifleten müttefiklerimiz. İçlerine umutlarımızı, beklentilerimizi, hayallerimizi ve yeminlerimizi koyduğumuz, geleceğe bıraktığımız, büyüyen cam şişeler. Belki de bize yaptığı haksızlığın öcünü hayattan böyle alırız. Katilimize ulaşamadığımızda kurbanlığımızın yanlızlığını çocuklarımızla kabileleştirerek. Bir gün katilimize ulaşacak yeni bir 'ben' üreterek. Hayatın bizi bıraktığı haksızlığın ve yalnızlığın ortasında insani ve belki de içgüdüsel bir dayanışma. İnsan sadece kendisini ddeğil, acısını da yenidem doğurur bütün çocuklarında.

Çocukluğumuzu ve çocuklarımızı yese de yine de acı hikayeleri aktarırız bizden sonra gelenlere. Peki insan acısını nerede biriktirir?"



4 Ağustos 2013 Pazar

Ermeni Edebiyatı Numuneleri 1913

"yüzünün bana dönüverişi umulmadık bir mutluluktu.
...
yüzüme bakmamakta ve gülmemekte özgürdü. önemli değil. kendisini sevmeye devam edecektim. kendisini takip edecek, ona bağlı kalacaktım. takındığı o put kayıtsızlığı inancımı asla sarsmayacaktı. 
...
Sonra ışık söndü ve her şey karanlığa gömüldü."

3 Ağustos 2013 Cumartesi

Özgürüm Ama Mecburiyet Var, Leyla Neyzi / Haydar Darıcı

"Ya şimdi sen benim annemi kamera olsaydı o zaman çekseydi, görseydin. Bir kadın asla kendi canını umursamaz. Çocuklarını düşünür. Ben o gün onu anladım yani. annemin fistanının altına girmişiz, büzülmüşüz biz çocuklar. Acıyla çığlıklar atıyor. Aman bir şey olmasın diyor, oturuyor. Bir kadının çocuklarını eteğinin altına saklamasını nasıl ifade edersin ki? Ama o bunu yaşadı yani."


2 Ağustos 2013 Cuma

Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık, Mehmed Uzun

"Güçlü olmam gerektiğini anlıyorum. Bütün bu karmaşanın anlamını öğrenmek için çabalamalıyım. Sabırlı ve cesur olmalıyım."