Bu Blogda Ara

25 Kasım 2013 Pazartesi

Hani, Oruç Aruoba

"o, hep bildiğin, tanıdığın; ama hiç karşılaşmadığın, karşılaşamayacağını sandığındır."

Geç Gelen Ağıtlar, Oruç Aruoba

"sonra solgun renkleriyle geldi hüzün
hızla geçip yanımdan yitiyordu yüzün."


Doğançay'ın Çınarları - Çengelköy Defteri, Oruç Aruoba

"bizden biri demiş
'hergün yenidir.' diye."

"insan birşeyi yazabiliyorsa, bu, anlamlıdır-insan, çünkü, anlamsızı yazamaz."

24 Kasım 2013 Pazar

Haftadökümü : 24 Kasım 2013

her hafta düzenli olarak okuduklarımdan haftadökümü yapmak istesem de, tam oalrka düzene giremedim. okduuğum kitaplara dair yazılar da yazmak istesem de hiç birini yapmıyorum. en kötü, altını çizdiğim cümlelerden yazayım dedim, onu tam olarka düzenli bir şekilde yapamasam da genelde yapıyorum.

1)Her Şeyin Sonundayım, Tezer Özlü-Ferit Edgü Mektuplaşmaları
geçen haftasonu eve gitmiştim. pazar günü dönerken aldım bu kitabı, yarısını yolsa, kalanı da gece uyumadan okudum ve bitiverdi. mektup okumayı sevdiğim için, bu kitabı da sevdim.
sırada Tezer Özlü ve Leyla Erbil Mektuplaşmaları var ancak o kitabı bulamıyorum. hani biri hediye etse, naısl mutlu olurum anlatamam :)

2)Prison We Choose To Live Inside, Doris Lessing
Geçenelerde kütüphanede görüp adını svediğim için aldığım ama essay olduğunu görüp okumadan masamın kenarına bıraktığım bir kitap idi, ancak Doris Lessing'in vefatını öğrenince, okudum. Kendimde vefatında onu anmış oldum, böylece. Huzur içinde yatsın.

3)Mezarımdan Yazıyorum, Machado de Assis
benim bir arkadaşım var ve bana hep kitap önerir. bir gün bana önerdiği kitapalrdan liste yaptık ve bu kitap da vardı listede. bazı kitaplara öncelik vermemi istedi benden. D&R'da dediği kitapları sordum ama hepsine yok dediler. sonra bir anda arkamı döndüm ve bu kitabı gördüm. alıverdim ben de. değişik bir kitap. hiç böyle bir kitap okumamıştım, oldukça değişik geldi ve çokça sevdim.

4)Suskunun Gölgesinde, Suzan Samancı
Reçine Kokuyordu Helin ile okuduğum Suzan Samancı'nın kitaplarını kütüphanede görünce hepsini aldım. Severek okudum. Yaşadığı coğrafyayı ve o coğrafyanın sorunlarını herkesin bakış açısından anlattığı için öykülerini çok seviyorum. bence herkes okumalı. Güneydoğu'ya dair bilmediği şeyleri görüp bakış açıları değişir, okuyanların, işte bu yüzden  herkese tavsiye edeceğim.

5)İstenmeyen Adam, Kemalettin Tuğcu
 Çocukluğumda çokça okuduğum yazarın kitabını 1 Liraya görünce almadan edemedim. Hüzne ve kedere meylim varsa, Kemalettin Tuğcu kitapları okumam yüzündendir.

6)Kıraç Dağlar Kar Tuttu, Suzan Samacı

7) Ev Ödevi, Nurdan Gürbilek
Bir çok yazar ve onların romanalarına dair inceleme yazılarından oluştuğu için ders kitabı okur gibi detaylıca okudum ve bir çok not aldım. Bana çok şey katan bir kitap oldu. Eğer, edebiyat masterına başlarsam satın alacağım kitaplardan biri. Şu an kütüphanenin kitaplarını okuduğum için geri iade etmek zorundayım, ve bu durum beni çok mutsuz ediyor.

8)Korkunun Irmağında, Suzan Samancı

9)Kedi Ve Fare, Günter Grass:
Nobel ödüllü yazar'ın okuduğum ilk kitabı. pek sevmedim ama değişik bir kitap. okunmalı.

10)Büyübozumu: Yaratıcı Yazarlık, Murat Gülsoy
Yazar olmak için okudum. ayzar olmak için elimden ne gelirse yaparım, diyerek satın aldığım bir kitap. faydalı kesinlikle ancak sadece okumak ile olmuyor. yazmalı! yazmalı!

instagram : http://instagram.com/ladycellbiology
tumblr : http://kitaplarvedigerseyler.tumblr.com/
işte bunlar hep eğlence bana.

23 Kasım 2013 Cumartesi

Kıraç Dağlar Kar Tuttu, Suzan Samancı

 "dayanmalısın, derdim kendi kendime."

"her şey kabuk değiştiriyor, sancılar çoğalıyor. anlaşılmaya çalışmaktan yoruldum. ait olma sendromu başladı. ben hiç bir yere ait değilim ki. yurtsuzum, kimsesizim."

"düşümde umut kırıntıları topluyorum."

"ve özgürlüğü ilkin içimizde yeşertmeyi, sonra gökyüzünde aramayı öğreneceğiz."
 
"kentimin karnalıklarını aydınlatacak gerçek ışığı özlüyorum. ver elini zeytin dalı."

"artık hiç kimseden selam beklemeyeceğim. onalrı hoşnut etmek için çaba da harcamayacağım. korkularımı eritmek için hep yürüyecek ve okuyacağım. cesaretleneceğim."

Korkunun Irmağında, Suzan Samancı

 "korkularımız içimizde ırmak oldu, yılan oldu. kim bilebilir ki!.."

"konuşamazsak yüreğimiz tümden kurur!"

"delirmek kolay değil, ölümü seçmek de..."

"korkunun doruğunda cesaret vardı, biliyordum."

"bir boşluk, yalnızlık, uzaklık... sarı bozkırda ilerleyen trende gibiydim sarsıla sarsıla ağlamak istiyordum."

"kendini garipsiyordu Rojhılat. garipsemesi hiç bitmiyor. biterse her şeyin biteceğini biliyordu, çünkü."

"insanı yoran bitiren, amaçsız olmak!"

"inanmak, her ne olursa, bir şeylere, inanmak diri tutuyor insanı."

18 Kasım 2013 Pazartesi

Yolgeçen Hanı, Pınar Selek





"sevmek bir süslü paket... içini açmaya korkuyorum elif."

"yorgunluğu sadece benzeyenler paylaşır. sadece yaşayanlar."

"hayatı, mutluluğu sonraya erteleme."

"baba, zaman ne tuhaf şey değil mi? her şey yenik düşüyor ona.
ya biz? zaman bizden bir şeyler aldı mı? yoksa güzelleştik mi baba? ne kalacak bizden sonraya, çok merak ediyorum?
notlar, fotoğraflar, anılar...
benim istediğim başka bir şey baba.
zamanın alıp götürmediği bir şey.
bulacağım, merak etme."

"bazen gözyaşı, kelimelerle birlikte donar kalır."

"sorular tehlikeliydi. netleşmiş insan soru sormaz, yapardı."

"hayat tehlikeli bir yalan zaten..."

Bûka Baranê - The children chasing the rainbow

"hayatta gördüğün en güçlü adam babandır ve ben babamın kafatasının kırıldığını gördüm."

"kürtçe konuşmak yasak diye, hiç konuşmuyorduk."

"dağa çıkanlar bizim aramızdan çıkmış, onlara nasıl silah tutardık?!"

"savaş gökkuşağına perde çekince, çocukların oyunları da değişti."

Uzak, Oruç Aruoba

 "sonra yürüdüm. anlamsız cadde boyunca, öylesine, amaçsız. bir yerlere girdim. oturdum. bir süre sonra, dışarıdan, ışıpın geldiğini gördüm. kalktım, çıktım, yürüdüm."

"özlem, 'yeniden gelecek misin bana, hep?' sorusuna artık yanıt bulamama konumudur-
'ne zaman hiç gitmeyeceksin?' sorusunun ise daha hiç sorulmadığı konum."

Her Şeyin Sonundayım, Tezer Özlü-Ferit Edgü Mektuplaşmaları




"beni suçluyor. hiç değişmiyormuşu ben, hep aynı imişim. ne değişebilir?"

"kopukluk. insanlardan, yaşamdan, geçmişten kopukluk. gelecekle de hiçbir ilgisizlik."

"sonbahar ne güzel mevsim, değil mi?"

"belki bu da kaçış,bilmiyorum."

"çok istedim. olmadı. zaten çok istediğim hiçbir şey olmuyor."

"her yazıya başlayışta yazmayı yeniden öğrenmek  zorunda olmak... ne güç!"

Bağbozumu Şarkıları, Şükrü Erbaş

"bütün bu sözlerin bir tek hükmü var:
Seni seviyorum."

"susmak iyileştirmiyor yarayı
yeni yerlere varıyor eski sözler."

"sevgilim
hangi acıyla yaprak dökersek dökelim
insan kendini seveceği bir dünya buluyor."

17 Kasım 2013 Pazar

Sokrates'in Savunması, Platon

"Zaten sonuna gelmis bir hayati kurtarmaya ve harcamaya calisarak kendi gozumde ancak gulunc duruma duserim."

8 Kasım 2013 Cuma

Buzul Çağının Virüsü, Vüs'at O.Bener





"denedim. görüyorsunuz, başaramadım."

"belki tek vurgunluğun, gözlerimeydi."

"masalımızı yazamayacaksın yaşadığıma inandıkça."

"aklın sonsuzda sınırlaması kendini bilmesindeki sınırlılık değil midir?"

"sen hep yanılgı ve yenilgiden oluştuğun için yaşayabilensin."

"yaşamamak da yaşamaktır."

"bütün kapılarımı kapıyorum. seninle olamamak değil, olmamak acısını bölüşemem."

"ne sana ne bana verilmiştir çünkü, kurtuluş."

"dibe çekilmeye razı olma, sakın!"

"katlanmak kendine bile, bağışlanamaz haksızlık değil mi?"

Tezcanlı Hayalet Avcıları, Müge İplikçi






"her cevap bir soruya mı aittir? değildir elbette. tıpkı her sorunun birçok cevabı olabildiği gibi tek bir cevabın da birçok sorusu olabilir."

"benimle yaşa. nereye olursa oraya, gidelimç benimle kal, diyor. 'dene hiç değilse!'"

"aş beter bir şeydir ama aşksızlık ondan da beterdi."

"ondaki sevgiyi bonkörce kullanmıştım. her halükarda beni çok seviyorsun nasılsa sen Ruku?"

"hep bir şeyler eksik kalacaktı. tam manasıyla unutamayışın burukluğuydu da."

"en iyi savunma, saldırıdır."

Saklambaç, Müge İplikçi

"bazen tatsız bir oyundur, saklambaç."

"uçsuz bucaksız bir sessizlikti, beklemek."

"yaşam zaten bir rüyadır."

"gerçek, bazen çok acı verir. anlayacağın, bir diş ağrısı gibi ağrıtır, acıtır içini."

"kimse kimsenin korkusuna yakından tanık olamamalı."

"doğrular ve eğriler... hayatın budnan ibaret olduğunu anlamakta gecikmedi. hayat sertti."

"ne derler? sonra her şey yoluna girdi."

7 Kasım 2013 Perşembe

Üç Başlı Ejderha, Leyla Erbil





""sizin", "senin" diye mektuplar atamayacağım adama,,, kimin acısının daha derin olduğunu bilmiyor ki insan,,, oyuncaklarını sokak ortasında unutmuş gelmişsin sanki,,,"

"iyilik de kötülük de bizler için der o,,, nice ağır rüzgarlar geçirdi dünya dar,,, hayat işte dar,,,"

"ikimizin de bir damla gözyaşı yoktur gözünde,,, gülümseriz,,, oysa çok acıklı gelir bana halimiz,,, gülünecek kadar acıklı,,, tutarım kendimi,,, kollarımızı iki yana açarız,,, tiyatrosuyuz sanki hayatımızın,,, elden ne gelir,, son,,,"

"halkı her vakit kandırabilirsiniz efendim, neden olmasın!"

"dünyanın en tuhaf mahluku değil mi insan kızım,,,"

"ağladım,,, gerçi onun bunca zamandır sakladığı acısına ağladım,,, ama sana itiraf edeceğim,,, pek de içim yanmadı,,, gene de ağladım."

Ve Dağlar Yankılandı, Khaled Hosseini

 " bu da geçer. kötü hava misali."

"babalar da bir zamanlar çocuktu."

"hiçbir şey şaşırtamaz beni. ve hiçbir şey, hiç kimse kandıramaz."

 "- ben ölsem ağlar mısın, mama?
-bunun yanıtını hiç öğrenmemeyi umalım."

"dünyanın sizin içinizi görmediğini, derinin ve kemiğin maskelediği umutlarınızı, hayallerinizi ve kaderlerinizi zerre kadar umursamadığını. gerçek işte bu kadar basit, bu kadar saçma ve bu kadar gaddardı."

"güzellik gelişigüzel, düşüncesizce dağıtılmış, hakkıyla kazanılmamış, muazzam bir armağandı."

"zaman cazibe gibi. asla senin sandığın kadarına sahip değilsin."



"Ben hüzünlü küçük bir periyi biliyorum okyanusta yaşayan ve yüreğini tahta bir kavalda usul usul çalan küçük hüzünlü bir peri geceleri bir öpücükle ölen ve sabahlarý bir öpücükle yeniden doğacak olan..."

FuruğFerruhzad
( 1935 - 1968 )

5 Kasım 2013 Salı

Katip Bartleby, Herman Melville

"acıyı görme veya düşünmenin bir noktaya kadar bizi etkilediği çok doğrudur, ayrıca korkunçtur da, ama bu noktanın ötesinde etkisini kaybeder. bunu insan yüreğinin bencilliğine yıknalar yanılgıya düşmüş olurlar. duygu, ölçüsüz bir uzvi hastalığa çare bulamama umutsuzluğundan kaynaklanır. duyarlı biri için, merhametin acı vermesi oldukça sık ratlanan bir olgudur. acımanın bir yarar sağlamadığı, kesinlikle algılandığında da, sağduyu ruha bu duyguyu başından atıp kurtulmasını buyurur."

"bakın bir yanda gökyüzü, bir yanda çim var."

"Ah Bartleby! Ah insanlık!

The Alchemist, Paulo Coelho

"there is only one thing that makes a dream impossible to achieve : the fear of failure."

"listen to your heart. it knows all things , because it came from the soul of the world, and it will one day return there."

"one is loved, because one is loved. no reason is needed for loving."

"don't think about what you've left behind."

"everything that happens once can never happen again. but everything thats twice will surely happen a third time."

"your eyes show the strength of your soul."

Haftadökümü : 3 Kasım 2013

Bu hafta okduklarım şöyle,

1. Aile Çay Bahçesi, Yekta Kopan
Ereğli- İstanbul arası yolda biten kısacık bir roman.

2. Ekmek ve Zeytin, Ahmet Büke
Okuduğum ikinci Ahmet Büke kitabı. Öyküleri çok çarpıcıydı, sevdim.

3. Lal Masallar, Murathan Mungan
Adından anlaşıldığı gibi masal anlatısı, kitap üç masaldan oluşuyor ve her masalda bir kişi lal. Ve, ben çok etkilendim bu kitaptan.

4.  Bizansiyya, Lale Müldür
Şiirimsi, günlüğümsü ve notumsu bir kitap. 

5. Bir Kutu Daha, Murathan Mungan
Denemeler kitabı. Sanırım bir önceki de Meskalin. Adını çok beğendim, çok yaratıcı. 

6. Çador, Muathna Mungan
Çador kelimesini öğrenme sebebim bu kitap. üzerine çokça düşünülmesi gereken bir kitap.

7. Bağbozumu Şarkıları, Şükrü Erbaş
Kitapağacı hediye çekilişinde bana çıkan Derya'nın hediyesi olan güzle bir şiir kitabı. Uzun zamandır şiir kitabı okumuyordum. Şiire olan merakım tekrar canlandı, bu sayede.

Haftadökümü adlı fotograflarımı tamamen kendi kişisel tarihimi hatta kendi okuma tarihimi çıkartmak adına çekiyorum ve paylaşıyorum. Bazen okuyup bitirince kenara köşeye bırakıyorum kitapları, ama öyle olsun istemiyorum bir şekilde bir yerlere not etmek istiyorum. Hobi gibi bir şey ya da alışkanlık ya da zaman geçirme bilmiyorum ama bildiğim bir şey var bana iyi geliyor. 
Bu fotoğrafa biri yorum yazmış, "onları okuma, gözlerine yazık, kör kalacaksın. Kuran oku." şeklinde bir yorum. :)) bu da haftanın anısı oldu, benim için.

Aile Çay Bahçesi, Yekta Kopan

"ömrüm boyunca, ikinci el eşya satan bir dükkanın vitrinine bakar gibi baktım hayatıma."

"her şey ufak, her şey yazlık, her şey çabucak tüketmelik."

"insan karanlıkla bir kere tanıştı mı, bir daha istese de kurtulamıyor ondan."

"ben geçip gitmek isterdim hayattan, o iz bırakmak için uğraşırdı."

"o tadına doyulmaz bir şiirdi, ben taslak halinde bir roman."