Bu Blogda Ara

29 Ekim 2013 Salı

HAFTADÖKÜMÜ : 27 EKİM

Araya tatil girince bolca kitap okusam da kitaplara dair aldığım notlarımı boşladım. Kitap okurken çoğu insanın kızdığı bir şey olan altlarını çizmek, üzerine notlar almak hatta bazen resim bile çizmek gibi huylarım var, bütün bunlara ek olarak bir de defterlere not almak ve bir kaç resmini çekmek, instagram da ya da tumblr da paylaşmak. üstüne üstlük kitaptan bir kaç alıntı ile resimlerini burada da paylaşmak.
Başlarda amacım, okduuğum kitapların kısa bir notunu tutmak idi. sonraları, kitaba dair düşüncelerimi yazmak oldu. Ancak, okumaya dalınca, üzerine yazı yazmak için zaman bulamaz oldum. kendimce iyi kötü kitaba dair bir kaç alıntı ile kendimce kendi okuma tarihimi tutuyorum.
Haftalık olarak okuduklarımı not etme kararı aldım ve bunu haftadökümü olarak adlandıracaqğım.


Bu hafta okuduklarım:
1. Leylim Leylim :
Bu kitabı ilk çıktığı zaman okudum, ancak mektuplara ve Ahmed Arif'e olan sempatim yüzünden bir kez daha okudum.

2. Üç Başlı Ejderha, Leyla Erbil
Eylül 2012'de Leyla Erbil okuma kararı almıştım, ancak tüm kitaplarını kütüphanede bulamayınca bu kitabu okumamıştım, denk gelince hemen aldım.

3. Kayda Geçsin, Ece Temelkuran
Sanırım, çok önceden almıştım ancak okumadan evde bırakmıştım, o da raflardan tesadüfen karşıma çıkınca okumuş oldum.

4. Terzi, Aşkım Kapışmak
TV'de denk geldiğim ve konusunu merak ettiğimden aldığım bir kitap. Leyli'den sonra bunu mu okudun yahu diyen arkadaşlarım çok oldu ama bence önyargılı olmamak lazım.

5. Yaratıcı Yazarlık
Derg kitabı okur gibi not ede ede okuduğum bir kitap oldu ancak içindeki alıştırmaları yapmadığım için geri dönüp tekrar bakmayı düşünüyorum. Belki de başucu kitabım olur :D 

6. Duvar, Jean-Paul Sartre
Çok eskiden okumuştum ama geçen gün sahafta denk gelince alıp tekrar okumak istedim ki iyi ki de okumuşum. Hani bazı kitaplar vardır belli yaşlarda okunsa da anlaşılmaz ya bence bu da öyle bir kitap benim için. Tam anlamıyla hala anlamamış bile olabilirim ama şunu diyebilirim ki ilk okumamda hiç anlamamışım.

7. Ve Dağlar Yankılandı, Khaled Hosseini
Freshken Kite Runner'ı ingilizce dersinde okumuştuk ve beni çok etkilemişti. Filmi de öyle. Ardından çıkan A Thousand Splendid Suns çıktığı zaman Almanya'daydım ve kitapçıda kuyruk bekleyerek almıştım o kitabı, ki aldığım gün okuyup çok da ağlamıştım. Ancak, bu kitabı beni diğerleri kadar etkilemedi. acaba git gide duygusuzlaşıyor muyudum derken kendi kendime, yoksa dilin etkisi mi diye de sormaya başladım. Çünkü, bu benim okuduğum ilk Türkçe kitabı. Bu konu üzerine düşünmek istiyorum. Hatta bulursam ingilizcesini de okuyacağım.

8. Tezcanlı Hayalet Avcıları, Müge İplikçi
 Eve gidecektim, gideceğim gün Müge İplikçi bizim okula söyleşi için geldi, katılamadım ama Homer'de kitaplarını görünce aldım. Bu kitabında hüzünlü ve hayattan öyküler var ve ben çok sevdim.

9. Saklambaç, Müge İplikçi
İçine bakmadan ancak kabına bakarak aldığım bir kitap ki, gençlik kitabıymış. Elime almışken hatta Homer'den parayla da almışken okumadan edemedim ve okduum. Çok sevemedim ama sanırım yaşım gereği ama bence gençlik kitabı olarak oldukça etkileyiciydi. İnceden inceye 'dilsizlik ve belleksizlik' konusuna da değinmiştir. Buna ek olarak, bir bölümü oldukça renkliydi. Oldukça değişik bir kitaptı.

2 yorum:

  1. Okuma hizina hayranim canim arkadasim. Bu arada sag tarafta gadgetlerden follower tusunu bulmus eklemissin buna cok sevindim. Blogun görünümü degismis. Senin yerinde olsam farkli bir yazi karakteri secerim. Okurken gözleri zorluyor. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim, sayende eklemiş oldum :) yazıyı da şimdi değiştirdim bu okunaklıdır umarım. :) teşekkürler. öpüyorum

      Sil