Bu Blogda Ara

13 Haziran 2013 Perşembe

Nar Çiçekleri, Mehmed Uzun

"hepimizin başından geçmiş insani bir deneydir; bir şeyi, bir dönemi, bir olayı, insanı, ilişkiyi ya da güzelliği ölçüsüz hisseder, duyar ve yaşarız. ancak zamanla, kimi kez farkıdna da olmadan egemen olamadığımız, kontrol edemediğimiz nedenlerle, o doyasıya yaşadıklarımızdan uzaklaşır ve onları yitiririz. ve zamanla, yitirdiklerimize ilişkin, şu duygu egemen hale gelir, kendileri artık yitip gitmiştir, bir tek, yüreğimiz ve ruhumuzda onların kıpırdayan gölgeleri, silikleşen sesleri ve belirsiz renkleri kalmıştır. yani, yeniden, zamanı geldiğinde "yitik bir zamanın peşine" düşebilmek için zorunlu olan şeyler yürek ve ruhumuzun gizli köşelerinde kalmıştır artık." 

"...tekleşme arzusu, güdüsü, hedefi ve çılgınlığı. tek dil, tek din, tek kültür, tek toplum, tek lider, tek düşünce, tek siyaset... hep varsa yoksa tek olmak istendi. her ne pahasına olursa olsun tek olmak, tekleşmek, çok uzun zamnalardan beri, bu toprakların trajik kaderi oldu. tek olmak, tekleşmek boynumuza asılmı bir boyunduruk bizi sürüklüyor. bizi boğuyor, dilimizde, kişiliğimizde, ruhumuzda derin yaralar açıyor."
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder