Bu Blogda Ara

14 Mayıs 2013 Salı

Mayoz Bölünme Hikayeleri, Evrim Alataş

Mayoz Bölünme Hikayeleri'ni bana okumam için bir arkadşaım önermişti, açıkcası adından biyolojiye dair birşeyler bekledim ancak öyle değilmiş. Kitap, 90'lı yıllarda Kürtlerin yaşadıkları tarji-komik olayları anlatan kaamizah öykülerinden oluşmaktadır.

Kitabın 12.sayfasından bir kısım :

"Sene 1996 ve yne aynı köy, bu deferki kahramanımız bir köpek. Askerler, köye gelerek, köpeğin PKK'lileri gördüğü zaman sesini çıkarmadığını, kendilerine ise bir kilometre uzaktan havlamaya başladığını söyler. Askerler kararlıdır, köpeğin infaz edilmesi gereklidir. Ancak köylüler araya girip, "yapmayın, etmeyin!" der, karşılıklı bir gerginlik yaşanır. Askerler, köylülerin topyekün direnişi karşısında geri adım atar ve köyü terk ederler. Köyün tek köpeği de artık, 'şüpheliler' listesindedir."

Kitabın 55. sayfasından bir kısım :

"Haziran 1999. Yer İstanbul. "Cumartesi Anneleri"ni bilirsiniz. İki sene boyunca Galatasaray lisesi önünde kayıpların bulunması için oturmuş, yer yer dövülmüş, yer yer gözaltına alınmışlardı. Günelerden bir gün yine gözaltına alınırlar. Fakat kayıp yakınlarının başlarına gelenler gözaltında yaşananlar ile sınırlı kalmaz. Hanım Tosun, Mehtap Yurtluk ve Necmiye Aydın, nezarethanenin duvarına yazı yazdıkları iddiasıyla Fatih 1. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanır. İfade veren polisler, "Nezarethane yeni boyanmıştı. Bu kadınlar çıktıktan sonra sloganların yazılı olduğunu gördük. Ayakkabı topuğu, göz kalemi ve fermuar başlığı kullanılarak yazılar yazılmış", der. Fakat gözardı edilen bir şey vardır. O dagözaltına alınanların okuma yazma bilmemesi..." 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder