Bu Blogda Ara

6 Nisan 2013 Cumartesi

Yokluğunda Çok Kitap Okudum.



  • Aram Derler Adıma, William SAROYAN
William Saroyan, 1939 yılında Pulitzer Ödülü'nü kazanmış ancak almayı reddetmiş Amerika'da doğmş, büyümüş ve yaşamış Ermeni bir yazardır. Düz yazılarında kendine özgü bir tarzı varmış ve bu, "Saroyanesque" diye anılmaya başlamış. Genellikle yazdığı yazıların temen konusu, Ermeni göçmen çocuklarının yaşadıkları zorluklar olmuş. 
Kütüphaneyi gezerken tesadüfen rafların birinde denk gelerek okudum, önceden bildiğim bir yazar değildi, dolayısıyla çok sevindim ve diğer kitaplarını da okuma listeme ekledim ancak ne kütüphanede ne de herhangi bir kitapçıda bir kitabını dahi bulamadım. 


  • Habaset Yazıları ya da Kapı Açık Arkanı Dön ve Çık, Perihan MAĞDEN
Romanlarını severek okuduğum Perihan Mağden'in gazete yazılarını da okumak oldukça hoşuma gitti. Öğrendim ki, temizlik konusunda obsesyonları var. Temizlik konusunda obsesif insanlara ayrı bir sempati duyuyorum, bundandır ki Perihan Mağden'e değişik bir sevgi beslemeye başlayıp, onunla oturup sabaha kadar temizlik ürünlerine dair konuşmak çok istedim kitabı okurken. 

  • Oranges Are Not The Only Fruit, Jeanette Winterson 
Mor kaplı, sert kapaklı minick bir kitap olması dolayısıyla gözüme çarpınca elme alıp bakınca, "aa ben bunun dizisini izlemiştim." deyip alıp hemencecik okuduğum bir kitap. İngilizce olmasına rağmen çabucak okudum, çünkü dili oldukça basitti. Gerçi, konusunu da bildiğim için kolay okumuş olabilirim. Çok harika bir kitap değil ama konu ve bakış açısı ele alınınca okuması gayet faydalı. Kitabın en önemli özelliği, her bölümün İncil'den bölümler ile örtüşmesi. Ve, yazarın bu kitabı 24 yaşında yazmış olup otobiyografik bilgiler de içeriyor olması. 

  • Kinyas ve Kayra, Hakan GÜNDAY
Hakan Günday'ın ilk kitabını en son okumam pek güzel olmadı, keşke sırasıyla okusaydım. Hakan Günday'ın okumadığım tek bir kitabı kaldı. Kinyas ve Kayra'nın çok seveni var, sanırım ilk okudukları HAkan Günday kitabı olmasındandır diye düşünüyorum. Ben kitaba bayılmadım gerçi nefret de etmedim, okudum ve bazı cümlelerin altını çizdim. Tüm Hakan Günday kitapları gibi beni rahatsız etti ama ona rağmen ısrarla okumaya devam ettim. 

"Hayat. Hayat sensin! O kadar. Büyütülecek bir şey değil."

  • Buzul Çağının Virüsü, Vüsat O. BENER



  • Jilet Sinan, Gönül KIVILCIM
Uzun zamandır aradığım bir kitaptı ve dün bir sahafa girer girmez ilk gördüğüm kitap olunca pek sevindim. O sevinçle hemencecik okudum. 


"-Burası İstanbul, Gül. Yalnız sen değilsin yolunu kaybeden diyorum; ve oracıkta Gül, gece ve ben hiç ayrılmayacağız diye geçiriyorum içimden.
Yalvarıyorum:
-Ödünç yeminler dünyası bu. Bir yemin et. Terk etmeyeceğim de.
Gül susuyor."


  • Aramızdaki Şey, Tomris UYAR
Tomris Uyar'ın kırmızı odaklı öykülerinden oluşan bir kitap. Kırmızı potinlerim, kırmızı bardağım ile çimenlerde güzel havada okumak da ayrıca bir keyifli oldu. Spring Break'de çalışan bir insan olarak, tatil yapamamak ve güzel havalarda okulda bulunmak sebebiyle çimenlerin de pek güzel yerler olduğunu keşfetmiş bulunuyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder