
Sonra büyüdüm biraz, Cemal Süreya'nın şiirlerini okumaya başladım, aşka dair ne varsa şiirlerden öğrenmeye çalıştım ve tüm aşklarımı şiirlerle şiirlerde yaşadım. Yine mektup yazarak ama bu sefer "Sevgili Şair" diye başlamadı mektuplarım çünkü, şiir kahramanlarına yazıyordum mektuplarımı ya da kendi şiir kahramanlarıma.
Ben elime ne geçerse okumayı, okuyacak bir şey yoksa mektup yazmayı Cemal Süreya'dan öğrendim. Onun şiirlerine aşık oldum ve onun şiirleriyle aşkımı yaşadım. "Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu / İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük." demek istedim, tüm sevdiklerime.
Tomris Uyar'ı sevmem de Cemal Süreya sayesinde oldu, sanırım. Hatta, kıskanıyor oluşum da. Öyle güzel bir kadın ki, güzel öyküler yazıyor, Cemal Süreya da ona şiir... Hatta, duygularını çok içten açıkladığı bir not da... O notu bilmek hoşuma gitse de, içten içe bu nottan haberdar olmamak da istiyorum. Garip duygular oluşturuyor bende. "Tomris Uyar ve Cemal Süreya dışında kimse bilmeseymiş, bilmeseymiş işte." diyesim geliyor.
Nur içinde yat, Cemal Süreya.
Nur içinde yat, Tomris Uyar.
İkinizi de çok sevdim, ben.
Tomris Uyar'ı sevmem de Cemal Süreya sayesinde oldu, sanırım. Hatta, kıskanıyor oluşum da. Öyle güzel bir kadın ki, güzel öyküler yazıyor, Cemal Süreya da ona şiir... Hatta, duygularını çok içten açıkladığı bir not da... O notu bilmek hoşuma gitse de, içten içe bu nottan haberdar olmamak da istiyorum. Garip duygular oluşturuyor bende. "Tomris Uyar ve Cemal Süreya dışında kimse bilmeseymiş, bilmeseymiş işte." diyesim geliyor.
Nur içinde yat, Tomris Uyar.
İkinizi de çok sevdim, ben.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder