Bu Blogda Ara

27 Ocak 2013 Pazar

TOL

Murat Uyurkulak'ın romanı olan Tol'un ilk cümlesini bilmeme rağmen okumamıştım. Behzat Ç.'de Harun Eda'yı Tol'u okurken görünce hemen Şule'ye bana kitaı anlat der. Şule de ona, "Kitabın ilk cümlesi, tüm kitabı özetler." der. Ve o cümelyi söyler, "Devrim, vaktiyle bir ihtimaldi ve çok güzeldi." Sonraki sahneler de, bu cümleyi bir kez de Harun'dan duyarız. Dolayısıyla, iki üç tekrardan sonra cümleyi bilmeyen izleyici bile kolaylıkla ezberlediği gibi kitabı okuma konusundaki isteği ister istemez artar. Ben de, onlardan biri olarak ancak okuyabildim.

Kitabın en sevdiğim yanı üç bölümden oluşması ve bölüm adlarının, "T", "O" ve "L" olması. Ayrıca, Tol Kürtçe'de 'intikam' demekmiş zaten kitabın iç sayfasında, Tol'un hemen altında,'Bir İntikam Romanı' yazdığını görürüz. Ben Tol'u okumaya bir akşam başladım. Saba kadar okudum, sonra okula gittim, geldim yine okudum. Kahve ve çikolata eşliğinde hemencecik bitirlecek bir kitap değil, aslıdna. Yani, bu da okuyucu olarak kendime bir eleştirim çünkü harcadım resmen kitabı. Bence, çok daha yavaş sindire sindire ve düşüne düşüne okunması gereken de bir kitapmış. Zaten, bunu insanların yorumlarından da anlayabiliriz. Bu tip kitapları okuyanlar genelde ikiye ayrılır, verimli okuyanlar ve ilk kısmını okuyup bırakanlar diye. Verimli okuyan insanlar, kitabı severler ve önerirler. Diğerleri ise, biraz okuyup bir kenara bırakırlar ve sevmediklerini söyler durular. Demem o ki, Tol'u okuyanlar ya sever ya da sevmez. Ha bir de, kabını beğenmeyip almayanlar da var, duydum biliyorum. Kimisi de, Hakan Günday tarzı bir kitap diye alıp okumaya kalkışıp, "aman yeağğ Hakan Günday daha iyi, Piç mesela harika kitap." diyenler de yok değil. anlamayan yorum yapmasın bari, demekten başka bir şey gelmiyor elimden

Tol'a geri dönmek gerekirse, kitabın karakterlerinden bahsedebilirim. Karakterler, eski siyasi suçlu bir şair,ve alkol bağımlısı hayata tutunamamış babasız Yusuf. İkisini Diyarbakır'a giden bir trendeki yolculuklarını okuruz. Yolculuk ilerledikçe Türkiye'nin yakın siyasi tarihini de anlatır, okuyucuya. Ancak, bunu o kadar güzel yapmıştır ki yazar, siyasi bir söyleme sahip olmadan babasını arayan, hayata hiç bir yerinden tutunamamış bir gençin üzerinden vererek. 

Kitap hakkındaki son yorumumu, kitabın 195. sayfasından bir alıntı ile yapmak istiyorum, "her şeyi anladım, hiçbir şeyi anlamadım."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder