Bu Blogda Ara

26 Şubat 2013 Salı

Ocak sonu ve Şubat Başı'na dair

Uzun zamandır, okuduklarımı  küçük notlar halinde kağıtlara yazıyorum. İşte o notlar.

Okuduklarım:

Yüzünde Bir Yer, Sema Kaygusuz:
  • Hayat Şeylere yüklediğin anlamlarla sınırlıdır ne de olsa.
  • huzur ile keder arasıdna gizliden gizliye bir bağ kruuluyordu şimdi. Bir tevekkülü bekleyiş içindeydiler.
  • kadim hikayelerin böyle bir etkisi vardır işte. yaşanmış ve yaşanacak olanı köklendirir.
  • hikaye anlatmak şekil çıkartmaktır zamandan. bir bakıma yolundan döndürmektir birisini, bir bakıma susturmaktır.
  • dilekte bulunmak kendini tasarlamayı bırakmaktı.
  • İncir, Zevraki
  • Sanmak... ne harikulade şey. bir şeyin olma veya olmama olasılığını aynı anda benimseyip olabileceğine daha çok inanmak ne tılsımlı düşünce.
  • gönül dediğin bir dipsiz hazne, akılla kavranmaya yeltendiğinde bitimsiz anaforuna kapılıp dengeni yitiriverdiğin karanlık bir yer.
  • avlanmak balığı yanıltmakla başlıyordu. oltadaki yeme kanmak tümüyle insan fikri olduğuna göre, oltaya vurulan balık da insanlaşmıl oluyordu ya da balıksı bir yanı vardı avlanan insanın.
  • gitmek diye bir şey yok... sadece çağrılmak var.
  • kendini kaybetmek, kendinde kaybolmaktı.
Yere Düşen Dualar, Sema Kaygusuz: 

  • her dilde dokunaklı bir geçmiş anlatılabilir.
  • basitlik ve yalınlık arasında derim bir uçurum vardır..
  •  bu dünya, yer kabuğunun gerçekliğiyle sınırlı bir hayal yeridir. kurgulamaya cezalıların cehennemi.
  • her şey olması gerektiği gibiydi belki. bütün düzenek aynı.
  • sakınımsız ağlarken, ağzında büyüyen hepimizin büyülü sözcüğüydü. "Anne!.. Anne!.."
  • tüm insanlığın acılarını yüklenme gücü görmek, yaratıcı düşüncenin aşkı özgürlüğünü gösteriyor.
  • Sinirlerim bozuk. kütüphanede çalışırken duvarlar üstüme geliyor soluk alamıyorum. sokağa çıktığımda kimseyle karşılaşmamak için arka mahallelere kaçıp eve bahçeden giriyorum. insanlar benle gözgöze gelmeye korkuyorlar zaten. her parçası içine yayılmış kırık bir şeyim. dışarıdan yekpare, içeriden tuz buz, yine yitirdim bütünlüğümü.
Eylülün Gölgesinde Bir Yer, Ferit Edgü
  • Çaresizliğe bir çare bulunur elbet.
  •  yaşamaktan yorulanları sev.
  • biz kendi dünyamızı yaratmazsak ölürüz.
  • tanrım onu bana ver ve bne her şeyimi sana vereyim, diyordu. bunu söyledikten sonra tanrı'ya verecek hiç bir şeyi olmadığını düşünp, tanrım bana yardım et diyordu. o güne değin adını anmadığı tanrı'nın kendisine yardım etmeyeeğini bilerek. Ama, o tanrı'ysa, karşılığı olmadan yardım eder, diyordu.
  • yalnızlık nedir biliyor musun oğul? bilmesin. bu yaşta hiç bilmezsin. 
Dağ Şiirleri, Kimse, Ferit Edgü 

Kimse, Ferit Edgü 

Ekmek elden süt memeden, Yusuf Atılgan 
Yusuf Atılgan'ın 2 öyküden oluşan çocuk kitabı :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder