Bu Blogda Ara

14 Şubat 2013 Perşembe

Ziyan

Ziyan, Hakan Günday'ın askerde olan Asil'i anlattığı romanıdır. Hakan Günday'ın sadece Piç adlı kitabını okumuş olan ben, buna başlayınca Piç askerde tadında bir kitap beklerken hafiften tarih kitabı gibi içinde karlar üstünde dinlenen Atatürk Resmini görünce dedim herhalde bu sefer başka bir tarzda yazmış kitabını Hakan Günday, ama öyle değildi bu da sorunlu, dengesiz bir adamı anlatıyordu ve askerliğe dair bir çok tesbitler ile. Gerçi, kitabı Kasım'da okumaya başlayıp sonra bir ara elimden atıp ancak geçen hafta bitirebildiğimi de söylemem lazım. Ya sürükleyici değildi ya beni açmadı ya da o sırada askerliğe dair şeyler okumak istemedim, bilemedim bunu. Gerçi, her yerde bu kitaptan olduğu yazan, "Ben aşıktım, o kumraldı." şeklindeki cümleye tav olup okumak istedim ancak, okurken o kısmı ya görmedim ya da atladım dolayısıyla tekrar okumak isteyebilirim.

 -12. bölümde, "Asil'in hayatı Azil'de anlatılana kadar sır kaldı." yazmış, Hakan Günday. Demek ki, Ziyan'dan sonra Azil'i okumak iyi olabilir. Ayrıca, kitabın en sevdiğim yanı ise 10'dan başlayıp -23'e kadar giden bölümlere sahip olması. Şu an, en çok merak ettiğim Azil sadece 9 bölümden mi oluşuyor acaba yoksa eksiden başlayıp 9 da mı bitiyor. Kitapçıya gidersem, almasam bile Azil'i buna bakacağım.

Tüm bunlara ek olarak, Ziyan sayesinde Ziya Hurşit'e dair bir şeyler öğrenme merakı da başladı bende.

Şimdi de kitaptan bir kaç alıntı yazacağım.

Sayfa 49'dan.
"Eğer bir pezevenk ya da politikacı değilse, bir erkeğin en çok konuştuğu dönem, zorunlu askerlik hizmetini yerine getirdiği günlere rastlar."

Sayfa 50'den.
"İnsanların kaçta kaçı yeni bir kalemi denemek için önce adlarını yazıyor, bilmiyordum ama ben bir tek onu yazmıyordum."

Bence, kitaptaki en güzel tesbitlerden biri Kürtçe-Türkçe sözlük'e dair olanı idi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder