Bu Blogda Ara

3 Şubat 2013 Pazar

Yasmin

Yasmin, İngiltere'de yaşayan Pakistanlı bir kadının 11 Eylül'den az evvel ve hemen sonrasında yaşadıklarını anlatan bir filmdir. Filmde Yasmin'i işe giderken evden türbanla çıktığını ama yolda kenarda köşede durup kıyafetini değiştirip işe başı açık, kotu ve tshirtü ile gittiğini izleriz.yasmin'in Doğu ve Batı kültürü arasında nasıl sıkıştığını izleyerek başlarız filme. Sonrasında, buna bir de 11 Eylül saldırılarından sonra iş arkadaşlarının Yasmin'e olan tavırlarını izleriz. Hatta, sokakt başörtülü bir kadına çocukların yumurta attıklarını izleriz. Yaşlı bir İngiliz hanfendisi ise bu olanalrdan ötürü özür diler. 

Filmi, konusu itibari ile sevdim. Müzikleri de öyle, ama nedense daha çarpıcı bir sonla bitmesini isterdim. Sanki, tamamen mesaj kaygısıyla yapılmış bir film gibi geldi, bana. Gerçi, mesaj bile veriyor olsa insanlardaki önyargıyı yok ettiğine ya da edebileceğine inanamıyorum. Müslümansanız ve kadınsanız eğer, yurtdışında insanların size soracağı değişik sorulara her zaman hazırlıklı olmalısınız. Zaten, dünyanın bir çok yerinde kadın olmanın zorluğu yetmiyormuş gibi bir de dininiz yüzünden  zorluklar yaşamak hiç de dayanlılır gibi bir şey olmaıdğı gibi bu durumun değişeceğe de benzemediğini üzülerek söylemek zorundayım. Müslüman ve kadın olarak çok iyi koşullarda olduğum için de şükretmeden geçemeyeceğim.

Bir yerde okumuştum, emin değilim ama sanırım Şafak Pavey'nin Nereye Gidersem Gökyüzü Benimdir adlı kitabında İran'da bir kadının "Kulaklarımdaki küpelerin sallanmasını özledim.Kulaklarımdaki küpeler sallanıyorsa eğer özgürümdür." gibi bir şey söylüyor. Ne zaman, müslümanlığa dair ya da başörtülü bir kadın görsem aklıma rüzgarda salalnan küpeler geliyor. İşte bu yüzden, bu filmin yönetmeni ben olsaydım, Yasmin'e her gün işe giderken kıyafetlerini değiştirdikten hemen sonra, arabasının dikiz aynasına baktırarak sallantılı, uzun küpeler taktırırdım, ona. Hem de annesinden kalma bir küpe... Ve, filmin sonunda elinde o küpeler olurdu ya da tutuklanma sahnesinden sonra dapılmış evde yere düşmüş bir şekilde gösterirdim. Eğer, yönetmen olsaydım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder