Bu Blogda Ara

20 Aralık 2012 Perşembe

Kar yagiyor ve ben hatirliyorum. Kar...


Ben küçükken, Deniz Apartmanı 2. Katta oturuyorduk. Apartmanımızın yanında da bir gecekondu vardı. Hayal meyal hatırlıyorum ama sanırım bizim köylülerdi. İfagat Teyze ve kızı Yıldız... Genelde ya da genelde değil sadece kar yağınca anımsarım onları. 

Kar yağıyordu bir gün, şu anki gibi. İfakat Teyzenin kızı sokakta tek başına oynuyordu, başka kimse yoktu sokakta. Ben de, ev kediis misali camdan bakıyordum. Beni gören annem Yıldız'ı eve çağırdı. Bizim evin balkonuna çıkıp, Yıldızların gecekondusunun çatısının üzerinden bir tencereye kar doldurdu. Bizi de sobanın arkasındaki minderlere oturttu. Önümüze karı koydu, "Hadi oynayın." dedi. Biraz elledik karı, o sırada annem benim mor, üstünde kilim deseni olan el örmesi eldivenimi ve Yıldız'ın paltosunun cebindeki krımızı küçük eldivenlerini getirdi. Küçük kardan adam yaptık eldivenlerimizi giyince. Derken, tencerenin içi sadece su oldu.

Annem, yine kar getirdi bize. Bu sefer bir de boş tepsi. Tepsinin içine tencereden aldığımız kar ile minyatür kardanadamlar yapmaya başladık. Bu tencere ile kar taşıma işlemi, ta ki annemin kar almaya yetişeceği yerlerdeki karı alana kadar devam etti. Sonra, sobanın arkasındaki minderlerde kivili oralet ve bisküvi keyfi yaptık.

Yıldız'ı evden çağırdılar. Yıldız, gitti. Ben de, ev kedisi modunda sobanın arkasında kıvrıldım ve uyudum. 

Bugün kar yağıyor. Ben, yine bu çocukluk anımı anımsıyorum. Ve, yine çocukluğumdaki gibi camdan bakıp, camın kenarındaki kar ile oynuyorum. Ve, y,ne ayağımda kalın çorap ve patik terliklerim var. Baktıkça beni güldürücek kadar saçma görünen... Adına, "Almanya kaybetti diye biz de kaybettik." koyduğum Almanya'da Fifa maçlarını izlerken bir arkadaşımın bana hediye ettiği, en üst kısmında Almanya bayrak renkleri, ön kısmında da futbol topu olan beyaz spor çoraplarım ayağımda. Üstünde de pembe, kurdeleli, benekli fazlaca bir kız çocuğuna ait olduğunu belli eden patik terliklerim var. Masamdan sandalyemi azıcık arkaya itsem, duvara çarpacağım kadar küçük olan odamda duvar ve masa arasıdna sıkıştığımı hissediyorum. Ve, çocukluğumdan beri değişmediğimi, değişemediğimi...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder